istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

NASA, 5 kat daha ucuz yakıtla çalışan nükleer jeneratör geliştiriyor

Leicester Üniversitesi ve NASA Glenn Araştırma Merkezi, gelecekteki uzay görevlerine güç sağlamak için americium-241 tabanlı yenilikçi bir nükleer enerji sistemi geliştirdi. Başarıyla tamamlanan testler, uzun süreli görevlerde sürdürülebilir enerji üretimi için umut vadediyor.

Giriş: 29.04.2025 - 17:13
Güncelleme: 29.04.2025 - 17:13
NASA, 5 kat daha ucuz yakıtla çalışan nükleer jeneratör geliştiriyor

Leicester Üniversitesi ve NASA Glenn Araştırma Merkezi'nden bilim insanları, gelecekteki uzay görevlerine güç sağlamak amacıyla yenilikçi bir nükleer enerji sistemi geliştiriyor. Proje, İngiltere ve ABD'nin uzay iş birliklerini derinleştiren Uluslararası Uzay Yasası Anlaşması kapsamında yürütülüyor.


AMERICIUM TEMELLİ ÇÖZÜM

Leicester Üniversitesi'nin NASA ile gerçekleştirdiği testler, elektrikle ısıtılan americium-241 kaynaklarının, uzay için geliştirilmiş güç dönüştürücü sistemlerle entegrasyonunu kapsıyor. Geliştirilen sistem, klasik plütonyum-238 kaynaklarının yerine geçebilecek potansiyele sahip. Üstelik americium-241, watt başına maliyet açısından plütonyum-238'e göre beş kat daha ekonomik.


DERİN UZAYDA ENERJİ

Radyoizotop Güç Sistemleri (RPS), özellikle Güneş ışığının yetersiz olduğu uzak görevlerde, radyoaktif bozunmadan sağlanan ısıyı elektriğe dönüştürerek uzay araçlarını destekliyor. Leicester Üniversitesi ekibi bu alandaki çalışmalarını, Avrupa Uzay Ajansı'nın ENDURE programı ile sürdürürken; şimdi İngiltere Uzay Ajansı ve NASA’nın sağladığı yeni fonlarla daha ileriye taşıyor.


İLK BAŞARILI TEST

Leicester Üniversitesi ve NASA Glenn mühendisleri, tezgah üstü prototip sistemde americium kaynaklarının elektrik üretimini başarıyla test etti. Basın açıklamasına göre, birden fazla Stirling motorunun eş zamanlı çalışmasını sağlayan bu sistem, dünyada bir ilk olma niteliği taşıyor. Başarılı testin, bu yeni teknolojiyi uzay görevlerinde kullanılabilir hale getirme yolunda önemli bir adım olduğu ifade edildi.


GELECEĞİN UZAY ALTYAPISI

Bu tür sistemler, Mars ve ötesine yönelik uzun soluklu görevler için kritik önem taşıyor. Sistemin, arıza durumunda bile güç kaybı yaşatmaması en dikkat çekici özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Leicester Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar, hızlı prototipleme odaklı yaklaşımlarının olumlu sonuçlar verdiğini ve gelecekteki uzay görevleri için umut verici olduğunu belirtiyor.